27 Kasım 2010 Cumartesi
Kara İnci Yağmuru
* Bir işe başlarken içindeki durumu göze alarak başlayın. Bu yazıyı okurken sıkılacağınız gibi.
* Düşünün, Bir fikire bağlı kalmayın. Sentez yapın hatta fikir ekleyin. Böylece fikir babalarınızdan daha zeki olduğunuzu hissedeceksiniz.
* Dinleyin. Hem de sabırla. Böylece hem dinlediğiniz kişi rahat hissedecek, hem de siz birşeyler öğreneceksiniz. Bu bir balık çeşidini avlamaktan bir yoyo hareketine kadar gidebilir.
* Sayısalsanız anlayın, eşit ağırlıksanız yorumlayın, sözelseniz tartışın, sporsanız yarışın, yabancı dilseniz anlaşın (zorlamayın, sevişine gimez bu :D)
* Tanrı'nın gözünde şeytan olduktan sonra da, birazda şeytanın gözünde Tanrı olun. Ve sonrasında da hiçbiri yokmuş gibi davranın. Birşey değişti mi?
* Sakın gecelere kadar bilgisayar başında kalmayın, ertesi gün kafanızda 5 kilo var gibi hissedersiniz.
* Sevmeyin, sevmeye çalışmayın. Kendiliğinden gelir ve gider çünkü.
* Dışlanmış gibi görünüyorsanız ve eğer kendinizi kanıtlamak istiyorsanız hiç uğraşmayın. Gün gelir güzel birşey yaparsanız onlar sizi farkedecek zaten.
* Trafikte önce sola, sonra sağa, sonra tekrar sola bakmayın. Geçeceğiniz şeritteki yönün tersine bakarsanız müsaitlik durumunu görürsünüz zaten.
* Örnek aldığınız biri varsa onu rakibiniz olarak seçin. Eğer öyle biri yoksa kendinizi rakip seçin. İnsanlar amaçsız yaşamamalı.
* Ancak acil durumlarda kola ile kahveyi karıştırıp için. Böylece 2 günlük bir direnç kazanırsınız...
* "Savaşan kaybedebilir, savaşmayan çoktan kaybetmiştir." - Ernesto Che Guevera
* Tanışma esnasında eli ilk sıkan siz olun. Eğer hemcinsinizse hafif kavrayın ve sıkın o eli. Bu bir güven işaretidir.
* Raks edin. Ne kadar kötü ederseniz edin, yine de edin. O günün sonundaki "Sonunda yaptım!" haykırışları sizi bulutlarda gezdirecektir.
* Aynaya bakın ve kendinize bir "format" atın. İyi gelir, yerseniz. Yüzünüz gülücük deryası olabilir, fakat bu özgürlük için yakaran insanların savaş çığlığının tonunu değiştirmez.
* Deniz kenarında sakın zamanı durdurmaya çalışmayın (her an herşey olabilir, değil mi yavrucuğum). Onun yerine iki taş bulun, hafif denize yaklaşın ve ısınma atışlarına başlayın. İleride yüzen iki bira şişesi göörünce de onlara savurun taşları.
* "Bulvar" bile olsa gazeteyi okuyun. İleride "soğuk bir yaşam"ınız olmayacağı nereden belli?
* Kahve içmeyin, kilo yapıyormuş. Ama yine de için siz. Ama içmeyin yaa sonra yazın nasıl vereceksiniz. Yok bunu içeyim bundan sonra içmeyeyim. Aaa, kahve soğumuş... Benim bi işime yarar ki bu...(bkz:Fırat)
*Yahu değiştirin artık şu şarkı temalarını. İlle de aşkıymış, yok onunki biraz daha fazlaymış, yok ona neymiş, yok ona değil kardeşineymiş. "İzmir'in Kavakları" türküsünü yanlış anlar oldum sayenizde...
* Kramponlarla basket oynayın ( O yeaa).
* Alkol içiniz. Zıkkım olmaz ben denedim bişey olmadı. Ha alkol sonrası arkadaşım Murat'a dönüp nah işareti yapıp "Bu reflexmiş biliyo musun?" diye bağırıp gülmüştüm servisin içinde.
* Geniş zamanlı yazıları yarım bırakın. Ve eksiklerinizi hayatınız boyunca bu yazılarda tamamlayın...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder