Küçük kırmızı çanta ve ağrıyan boyunla
Başladı gün.
Alışılagelmiş otobüs yolculuklarıydı cebimdeki para
Ve kabarık arkadaşımın narenciye kokusu
Emeklerken uyandım güzellik uykusundan ve
Güldüm.
Kafamı sağa yatırarak çok güzel gülerim aslında
Gülmeyi bilmeyişimi, ve gözaltı torbalarımı saymazsak.
Sabahın ilk saatlerine kadar siyaseti seviyorum,
Bir de ayak bastığın her bir toprağı.
Çetin yağmurların eseriydi ayaklarım
Ve İç Anadolu'da esen meltem rüzgarları,
Ve ağır plastik ergenlerle mürrekkep yutmaca.
Ama ben hiç yutmadım.
Yutturamadım.
Konuşturamadım.
Aslında Sezer Cumhur Önal'dan daha iyi konuşurum
Varlığını hissettiğimdeki tutukluluğu saymazsak.
Pazartesi öğlenleri kendi kendime konuşmayı seviyorum,
Ve senin bana minicik bir merhaba deyişini.
Geçen gün yine böyle bir gün.
Böyle bir gün olduğuna göre yazıyordum.
Yazmaya çalışıyordum.
İlham perimi arıyordum.
Sarı sayfalara ilanını verdiğim perimi.
İnsanlar da bizleri ayırmaya çalışıyordu bir yandan
İyiler, ortalar ve diğerleri.
Ve başlardı o hazın karasu ağrısı
Ve yine bağırıyorlar "Bamboleo"!!!
Dipnot: Bu şiiri aslında hiç sevmedim ama kadim bir dostumun etkisi sonucu koyuyorum. Yazdırtan utansın...
Dahadipnot: Olm o kadar da uzun değilmiş be...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder